-
1 bitmez tükenmez
unerschöpflich; ( sonu gelmeyen) unendlich -
2 bitmek
bitmek1 <- er> enden, zu Ende gehen; aufhören; Bau usw fertig ( oder vollendet) sein; aufgebraucht sein; fam ganz weg (= berauscht) sein (von); (-den) sich nicht mehr auf den Beinen halten können (vor Müdigkeit);bitmek2 <- er> wachsen
См. также в других словарях:
bitmez tükenmez (veya bitip tükenmez) — bitmeyen, sonu gelmeyen, uçsuz bucaksız Kırk yıl bana bitmez tükenmez çok uzun bir süre gibi görünürdü. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
LÂYEFNA — Bitmez, tükenmez. Fenaya gitmez. Yok olmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Abdullah Öcalan — (Apo, Abkürzung für Abdullah aber auch mit der Bedeutung Onkel; * 4. April 1949 in Ömerli/Provinz Şanlıurfa, Türkei) ist ein Führer und ehemaliger Vorsitzender der als Terrororganisation eingestuften PKK von deren Gründung 1978 bis zu ihrer… … Deutsch Wikipedia
Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von … Deutsch Wikipedia
dönem — is. 1) Belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi. H. E. Adıvar 2) Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre Meşrutiyet dönemi. 3) Yasama meclisinin iki seçilişi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasbihâl — is., li, esk., Ar. ḥasb + ḥāl Söyleşi, sohbet Dayıyla yeğen arasında o uzun, o bitmez tükenmez hasbihâllerin mevzusu neydi? Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hasbihâl etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
orman — is. 1) Ağaçlarla örtülü geniş alan Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk. M. Ş. Esendal 2) Bu ağaçların bütünü Birleşik Sözler orman çayırı orman dizisi orman evi orman gülü orman işletmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
teselsül — is., esk., Ar. teselsul 1) Zincirleme 2) Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı. A. Ş. Hisar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zincir — is., Far. zencīr 1) Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ 2) Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üzerinden geçiyor. A. İlhan 3) Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
payansız olmak — sonsuz, bitmez tükenmez olmak Bizim minnet ve şükranlarımızın ne kadar payansız olduğunu hatırlamaktan derin bir teselli bul! A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bînihaye — (F. A.) [ ﻪیﺎﻬﻥ ﯽﺑ ] sonsuz, bitmez tükenmez … Osmanli Türkçesİ sözlüğü